Dijital iletişim, geleneksel olarak bakır tellerin sinyalleri elektrik darbeleri olarak ilettiği ikili kodlara dayanır: elektrik darbesi varsa “1”, darbe yoksa “0”.
Modern dünyanın daha hızlı ve daha verimli veri iletimine olan artan talebi, 1965’te bir atılıma yol açtı. Charles Kao ve George Hockham, sinyalleri cam fiber üzerinden ışık kullanarak iletmenin daha iyi bir yolunu buldular.
Optik çekirdek (optical core) olarak adlandırılan bu cam yapı, lazerler tarafından üretilen ışık darbelerini taşımak için kullanılır. Işık, yol almak için optik çekirdeğin kenarlarından yansır.
Bu nedenle çekirdeğin çapı, sinyalin kat edebileceği mesafeyi belirler.
Fiber optik bağlantı, bakır telin elektrik darbeleri yerine ışık darbeleri kullanır; ışık açıksa “1”, ışık kapalıysa “0”. Bu tür bağlantının çeşitli avantajları vardır:
- Daha uzun mesafelerde daha hızlı veri iletimi
- Aynı anda daha fazla veri taşımak için daha yüksek bant genişliği kapasitesi
- Elektromanyetik müdahaleye karşı bağışıklık, daha yüksek güvenilirlik
- Hafif kablolarla kurulum ve bakım kolaylığı
İki temel fiber optik bağlantı türü vardır:
1. Tek modlu fiber (Single-mode fiber: SMF), uzun mesafeli iletişim için dar bir optik çekirdek ile tasarlanmıştır ve tek bir ışık yolu veya modu kullanır.
2. Çok modlu fiber (Multi-mode fiber: MMF) ise daha geniş bir optik çekirdek ile daha kısa mesafeler için kullanılır ve aynı anda birden fazla ışık modunu taşıyabilir.
Bu teknolojinin önündeki engellerden biri zorlu dış ortamlarındaki toz veya diğer parçacıkların ışık kaybına, daha düşük bant genişliğine ve kesintili iletime neden olmasıdır.
Genişletilmiş ışınlar (expanded beams), bu sorunu iki eş lens kullanarak fiziksel bir temas olmadan çözer. Fiberin ucundaki ilk lens, ışığı genişletir ve paralel hale getirerek kolime eder.
İkinci lens ise ışığı alıcı fibere yeniden odaklayarak orijinal ışın boyutunu geri kazandırır. Bu, sabit veya değişken bir kırılma indeksine sahip lenslerle ışığın kolime olmasını garantileyerek sağlanır.
Lenslerin temas etmemesi de herhangi bir kire maruz kalma durumunda veri aktarımının devam etmesine yardımcı olur.
Genişletilmiş ışın, çalışma prensibine dayalı olarak çeşitli avantaj sunar:
- Sağlam tasarımıyla zorlu koşullara dayanır; askeri uygulamalar için idealdir.
- Küçük parçacıkların etkisinin azaltarak temizleme ve bakımı kolaylaştırır.
- Genişletilmiş ışın boyutuyla dış mekân kurulumlarına uygun olup hizalama ve kontaminasyon sorunlarını en aza indirir.
- Yapısı, titreşim direnci sağlar ve mekanik aşınmayı azaltarak ömrünü uzatır.
Fiber optik ağlar, taktik haberleşme ve kritik veri iletiminin vazgeçilmez parçası haline geldiği için bu ağların her ortamda güvenilirliğini ve gücünü sağlamak son derece önemlidir.
Micropol‘ün dayanıklılık ve hassasiyet için tasarlanmış genişletilmiş ışın konektörleri, zorlu koşullarda fiber optik ağların bütünlüğünü korumada oldukça önemlidir.
FALCON
Micropol, FALCON serisinin tek bir kanal üzerinden 40 Gbit/s hızında veri aktarabilecek şekilde tasarladı. Bu tasarım ile FALCON serisini piyasadaki en iyi optik performanslı genişletilmiş ışın haline getirdi.
PROCON
FALCON’ın tescillenmiş başarısına dayanarak PROCON eşdeğer kalite ve dayanıklılıkta tasarlandı. Tek bir kanal üzerinden 10Gbit/s hızında veri aktarabilen PROCON serisi zorlu koşullardaki uygulamalar için ihtiyaç duyulan her özelliği rekabetçi bir fiyata sunabilmekte.
Micropol hakkında daha fazla bilgi ve ürün kataloğu için: